Editörün Notu: Vogue Runway arşivini, orijinal olarak film üzerine çekilen koleksiyonları dijitalleştirerek genişletme geleneğimizi sürdürüyoruz ve geçmişten günümüzün endişelerine değinen şovlara odaklanıyoruz. İşte Yohji Yamamoto’nun Gabrielle “Coco” Chanel’den başlayarak Batı modasının tarihini araştıran İlkbahar 1997 koleksiyonu. Bu İlkbahar 1997 koleksiyonu ilk olarak 12 Ekim 1996’da Paris’te sunuldu.
Umarız kadının modadaki yeri tartışmaları bir trend ve öncelik olmaktan çıkar. Met’teki “Kadın Giydiren Kadınlar” nihayet kadın tasarımcıları tanıdı. Bu aynı zamanda Yohji Yamamoto’nun 1997’deki bahar sergisi için de geçerli. İlk görünümler açıkça hareket halindeki kadınlar için – aksiyon figürleri – tasarlayan Gabrielle “Coco” Chanel’e gönderme yapıyor. Yamamoto’nun kendisi de klasik tüvit hırka takımının yapısını bozmak, işlenmemiş kenarlı bir versiyonunu göstermek ve onu abartılı erkek düğmeleri ve Byronesk fırfırlı gömleklerle eşleştirmekle meşguldü.
Daha sonra bir grup siyah giyimli “züppe” geldi ve ardından şeffaf ve daha yapılandırılmış parçalarla opak bir görünüm sergileyen kum saati görünümü geldi. Dar bir şemsiye ile uzun, kıvrımlı bir siluet, Mary Cassatt’ın bir çizimini anımsatıyordu. Müzede, New Look takım elbise ve şemsiye ise René Gruau’nun Dior için yaptığı çizimleri hatırlattı.
Siyah tuval işlevi gören, mütevazi ve hafif muslin benzeri bir malzemeden hazırlanmış bir dizi takım, her şeyi günümüze geri getirdi. Onlardan sonra sürekli değişen renk ve desen patlamaları geldi. Esther de Jong, saçları yatakta darmadağınık, Hindistan’da yapılmış renkli boncuk işleriyle çerçevelenmiş üçgen kesikli koyu mavi bir elbiseyle podyumda yürüyordu. Dévoré kadife, koleksiyona eklenen yumuşak ve renkli bir başka üründü; çarpıcı organik gümüş takılar ise koleksiyona özel bir hava katıyordu.
Son görünümler bir dizi bol dökümlü elbise ve dramatik şapkalardan oluşuyordu; Carolyn Murphy tamamen beyaz giydi, Jodie Kidd koyu siyah giydi ve Kirsty Hume yeni bir günün güneşli sarısını giydi. Bu elbise Yamamoto’nun şu sözünün bir ifadesi olarak okunabilir: “Gözlerimi geçmişe sabitleyerek geleceğe doğru yürüyorum.”