Christa Bösch ve Cosima Gadient yeni yıla ve sonbahar öncesi döneme bir veya iki kararla giriyor. Ortak bir video görüşmesi sırasında Bösch, “Uzun zamandır yaratıcı ve deneyseliz, ancak bu koleksiyonla şu anda ihtiyaç duyduğumuz büyük kucaklamayı istedik” dedi.
İkili buradaki ilk görünümü – adaçayı yeşili jarse üst ve “tüylü” çikolata rengi bir mini etekle giyilen askılı tayt – “büyüdüğümüz şeyle bağlantılı, neredeyse zarif ama aynı zamanda da gündelik bir şey” olarak tanımladı. Tüylü kumaş, bol pantolonlu özel yapım bir ceket veya yeşil külotun derin manşetleri olarak geri döndü. Dikkatli gözlemciler, graffitilerle süslü pamuklu veya kağıt torbalarda geçen sezonun defilesinin yankılarını fark edecek; markanın imzası olan asimetrik bağcıklar ise artık kürkle geri dönüyor.
Tasarımcılar, nihai amaç olarak keskinliği az çok bir kenara bırakmak ve bunun yerine, çoğu geleneksel İsviçre kıyafetinden farklı olsa da, ustalaşması kolay bir “yumuşak kabuklu katmanlar” koleksiyonu sunmak istediler. Örneğin, özellikle vintage Oktoberfest fotoğraflarında varlığını sürdüren ve hiçbir tasarımcının giyebileceğine inanmadığı klasik dirndl’i ele alalım. Belki de fileli kısa bir üst, özel dikim bir blazer ile eşleştirilmiş uzun baskılı bir elbise veya gösterişli baskılı vücuda oturan parça olarak yeniden doğmadığı sürece.
Geleneksel erkek kostümünü temel alan deri pantolonlar, küçük kırmızı Corvette’den ziyade dağ yürüyüşüne daha az gönderme yapan örgü kumaş veya parlak geniş pantolonlar olarak yeniden üretiliyor (diğer yerlerde kırmızı ve beyaz dağ evi ekose desenleri de görünümü güçlendiriyor). Atina’daki bir üretim ortağıyla birlikte geliştirilen kalın kablo örgüler rahat görünüyordu; pembe ve lacivert örgülü ikili set, klasik tarzda uyumlu bir etek ve birkaç dış giyim parçası (yastıklı avcı tarzı bir ceket, askılı bir bomber ceket ve kapüşonlu pelerin benzeri parçalar) – Markanın temeli ile bağlantılı olmalıdır. Çılgınlık yerine netliği seçmek muhtemelen akıllıca bir hareket olacaktır.