Chanel elçisi Kristen Stewart, halka açık sergilerinde neredeyse yalnızca Fransız markasının parçalarını giyiyor; ancak bu, aktrisin olaylara kendi gözüyle yaklaşmaktan korktuğu anlamına gelmiyor. Onun Chanel tüvitlerini remixlediğini, minik sıcak pantolonlarıyla tarih yazdığını ve gotik cazibe versiyonunu sahneye çıkardığını gördük. Şimdi oyuncu, Perşembe günü Sundance Film Festivali’ndeki son gösterisinde biraz logo çılgınlığı denedi.
Stewart, yeni filmlerinin yer aldığı Utah Park City’deki festivale katıldı. Aşk kan içinde yatıyor Ve Beni sev, prömiyerini uyumlu bir Chanel setiyle kutlayacak. Siyah beyaz parçalarda markanın ikonik çift “CC” logosunun yanı sıra kamelya çiçekleri ve fiyonklar gibi diğer ev imzaları da yer alıyordu. Geleneksel bir Chanel kızı ceketin fermuarını kapatabilirken, Stewart orta kısmını göstermek ve altındaki siyah bandeau’yu göstermek için “CC” düğme sıralarını açık bıraktı. Pantolonunun bol ve alçak kesimi, tıpkı gümüş kolyesi ve katmanlı yüzükleri gibi, görünüşünün rahat ve havalı havasını daha da vurguluyordu.
Stewart esmer buklelerini dağınık bir kabarıklığa kavuşturdu ve dumanlı göz farı ve doğal, nemli bir makyaj yaptı. Ayakkabı olarak ise oyuncu, görünüşünü tamamlamak için bir çift siyah deri mokasen giydi.
Yaklaşan projeleri göz önüne alındığında, 2024’te muhtemelen Stewart’ı (ve Chanel’i) daha fazla göreceğiz. Ancak son zamanlardaki görünümüne bakılırsa sabırsızlıkla bekleyeceğimiz çok şey var. Aralık ayında aktris, Chanel’in Manchester, İngiltere’deki Metiers d’Art gösterisine gotik göz alıcı tüvit elbiseyle katıldı ve sadece birkaç hafta sonra Salma Hayek ve Penélope Cruz ile Bayanlar Kim Öğle Yemeği’ndeki iç dünyasını kanalize etti.
Stewart ayrıca Sundance’teki açılış galasında da onurlandırıldı ve burada Vizyon Ödülü’nü aldı. Stewart, “Kıçımın altında ateş yaktığın için teşekkürler” dedi. söylenmiş Kalabalık şunu ekledi: “Yirmi yıl önce. Yanıma yaklaşıldığında zar zor İngilizce konuşabiliyordum. İlk Ugg bot çiftimi aldım. Burası ‘hayır’larla dolu bir dünyada ‘evet’lerle dolu bir yerdi.”
Oyuncu, her yıl düzenlenen festivali övmeye devam ederek, “Film yapmanın ne kadar zor olduğunu söylemek abartı olur ama buradaki herkes bunu hissediyor. Dünyadaki herkes bunu yapmıyor.”