Parfüm gerçeğimi yaşayıp ruhumdan bir şeyden kurtulmam lazım: Ben nefret etmek diğer insanlar gibi kokar. İnan bana, kulağa ne kadar saçma geldiğini biliyorum. Elbette birisi bana ilk olarak hangi kokuyu sürdüğümü sorduğunda inkar edilemez bir şekilde gururum okşanıyor ama bu duygu hızla saf öfkeye dönüşüyor. Parfümümle ilgili her soruyla birlikte bu bir sır olmaktan çıkıyor. Bir parfüm ne kadar popüler olursa onu kullanmak isteğim de o kadar azalıyor.
Görüyorsunuz, benim için parfüm, ruh halimi neşelendiren günlük bir spreyden çok daha fazlası; Onlar anılar, duygular ve kimliğimin merkezi bir parçası. Bu yüzden benimle aynı parfümü kullanan birinin kokusunu kokladığımda ya da en sevdiğim kokulardan birine dikkatsizce dokunan birini gördüğümde, kendimden küçük bir parçayı kaybediyormuşum gibi hissediyorum. Kulağa dramatik gelebilir ama öyle olmasını dilememe rağmen gerçek. Sırf paylaşmayı öğrenemediğim için çok sevdiğim bir parfümü zaman içinde elden çıkardım.