Dijital ortam perakende ve hizmet sektörlerinde giderek daha etkili hale geldikçe, lüks markalar genellikle çevrimiçi platformların ürünleri için en uygun kanal olmadığını düşünüyor. Bunun temel nedeni, gerçek lüks markaların sınırlı sayıda olmasıdır ve bu seçkin şirketler genellikle doğrudan tüketiciye (DTC) modeli sürdürmeyi tercih etmektedir. Louis Vuitton, Hermès ve Chanel gibi markaların koleksiyonlarını üçüncü taraf web sitelerinde satmamasının bir nedeni var.
Financial Times bu hafta şunları söyledi: “Farfetch’in açıklaması lüks ürünler için bir platform oluşturmada temel bir soruna işaret ediyor.” Sürücülerin, kiralık konaklama, güzellik ürünleri veya yiyecek dağıtımının parçalanmış evreninin aksine, gerçekten önemli olan çok fazla lüks marka yok .”
Geçmişte lüks markalar ayrıcalıklı olmalarından ve özenle seçilmiş marka imajlarından yararlanıyordu. Tüketicilerle doğrudan etkileşim kurarak, ilk temastan ürünün teslimatına kadar müşteri deneyiminin her yönünü kontrol edebilirler. Bu yaklaşım, markanın değerlerinin, mirasının ve benzersiz satış noktalarının tam olarak amaçlandığı gibi iletilmesini sağlar.
Online platformlar ise daha demokratik bir model üzerinde çalışmakta ve farklı fiyat aralıklarındaki geniş marka yelpazesine pazar imkanı sağlamaktadır. Lüks markalar için bu ortam, sürdürmek istedikleri ayrıcalık ve premium konumlandırma duygusunu zayıflatabilir. Ürünlerini daha erişilebilir markaların yanına yerleştirmek, lüks ürünlerin algılanan değerini etkileyebilir. Financial Times’a göre aralarında Nike ve Adidas’ın da bulunduğu yaklaşık on büyük marka Farfetch trafiğinin çoğunluğunu oluşturuyordu.
Buna ek olarak, lüks markalar genellikle üçüncü taraf platformlarda başarılması zor olabilecek kişiselleştirmeye ve kişiye özel deneyimlere vurgu yapıyor. Doğrudan satış, özelleştirilmiş teklifler oluşturmak ve müşterileriyle ilişkileri güçlendirmek için müşteri verilerini toplamalarına ve kullanmalarına olanak tanır. Bu düzeydeki kişiselleştirmenin birçok çevrimiçi pazar yerinin standartlaştırılmış çerçevesi içinde uygulanması zordur.
Güvenlik ve marka koruması lüks markalar için ek endişelerdir. Taklitler, yetkisiz satışlar ve indirimler, marka itibarını önemli ölçüde tehlikeye atabilir ve tüketici güvenini zayıflatabilir. Bu markalar doğrudan satış yaparak kendilerini bu tür tehditlerden korumak için sağlam güvenlik önlemleri ve kimlik doğrulama süreçleri uygulayabilirler.