Ancak kadınların keyif aldığı durumlarda bize nadiren gösterilmesinin de bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Kadınların cinsel özgürlüğü, çocukluğumuzdan beri bize öğretilen anlatıyla doğrudan çelişiyor: amacımız aşkı bulmak olmalı. Ashley şöyle diyor: “Biz çocukken, erkek çocuklar oynarken gürültücü, dağınık ve pis olurlar. Ancak kızların yer kaplamamaları, hiçbir şey istemeden sakin, temiz ve kadınsı kalmaları teşvik ediliyor. Büyüdükçe bu, çabaladığımız ilişkilere yol açar. Erkeklerin seks konusunda deneyler yapmasına izin verilirken, kızların da imajlarına dikkat etmeleri ve aynı deneysel, keşifçi davranışlarla kendilerini fahişe olarak damgalamak yerine “kız arkadaş malzemesi” olmayı hedeflemeleri gerekiyor.” Kadınların durumlardan keyif alması feminist bir konudur. Ashley’nin belirttiği gibi, daha geniş kültür, kadınların neyi “arzulaması” gerektiğini belirliyor. Durumlar bu hedefe ait değildir ve bu nedenle hem bilinçaltı hem de bilinçli düzeyde gidip onlardan keyif almaya teşvik edilmiyoruz.