O gün, Oberg bana Sporty & Rich giyim serisinin bazen ona saçak gibi geldiğini söyledi. “Gerçekten bir markadan daha fazlasını inşa etmeye çalışıyorum. Bence ürün neredeyse ikincil ve onu çevreleyen yaşam tarzıyla ilgili. Bence bunu inşa edebilirsen ve bu gerçek ve özgün hissettiriyorsa, o zaman gelecek yıllarda üzerine inşa edecek bir şeyin olur.”
Daha az net olan şey, belirsiz bir zenginlik kutlaması dışında, bu yaşam tarzının tam olarak ne olduğu veya temsil ettiğidir. Oberg’in kendisi, markanın ne olmadığıyla başlayarak, konuşmalarımızda oldukça rakip vizyonları ifade etti: kelimenin tam anlamıyla alınması gereken bir şey. “Sporty & Rich eğlenceli, şımarık ve saçma. Çok arsız. Kelimenin tam anlamıyla alınmamalı. Saygın bir marka değil” dedi.
Kendisini zorba kurucu eğik çizgi etkileyici tipinin zıt kutup olarak tanımladı. “Ben ciddi biri değilim. Benim için hepsi sadece eğlence. Benim kim olduğumu bilseydin, hiçbir şeyi o kadar ciddiye almadığımı da bilirdin.” Ancak aynı sohbeti gerçek anlamda okumak için bolca yer bıraktı. “Bence hiçbir şeyi arzulamıyorsan, ne anlamı var? İnsanlar bu sportif, zengin yaşam tarzını yaşamak istiyorsa ve bu benim yaşam tarzımsa, o zaman bu harika.”
Oberg, zamanını, orta yüzyıldan kalma bir Hollywood bungalovunun sahibi olduğu Los Angeles ile CEO’su ve eski ortağı David Obadia da dahil olmak üzere ekibinin çoğunun çalıştığı Paris arasında paylaştırıyor. Dışarıdan, Oberg’in günlük hayatı, Akdeniz’deki yerlerde iyi belgelenmiş toprak tenis kortları, oteller ve veranda yemekleri akışı gibi görünüyor (yine de Instagram’da bir şey yayınlamak için bir hatırlatmaya ihtiyacı olduğunu iddia ediyor ve bana onu sileceğini söylüyor) . mümkünse uygulama).
Ancak kurucu olarak Oberg, markanın hem maskotu hem de yaratıcı gücüdür. Şirket tarihinin başlarında, Illustrator’daki yeni giyim öğelerinin çoğunu tasarladı (ve ilham tahtası yaptı). Bugün, tasarım ekibinin çalışmalarını onaylayan bir yaratıcı yönetmenden daha fazlası. Çalışanları için stresi en aza indirmeye çalışıyor ve sağlıklı yaşamı bir şirket kültürü olarak uyguluyor. “Kendimi kötü hissettiğim için hafta sonları veya akşamları gerçekten kimseye e-posta göndermemeye çalışıyorum. Eski işlerimde hafta sonları patronumdan e-postalar alırdım ve bu sakatlayıcı kaygıyı yaşardım.