Yeni Yıl yaklaşırken, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketici duyarlılığı artıyor. Veri analisti platformu Attest’in en son ABD Tüketici Eğilimleri Raporu’na göre Amerikalı tüketicilerin 2024’e daha fazla güvendikleri ve bu nedenle cüzdanlarını açıp harcama yapma konusunda daha istekli oldukları bildiriliyor.
Ülke çapında ankete katılan 2.000 tüketicinin üçte biri (yüzde 33) gelecek yıl hakkında “çok olumlu” olduklarını söyledi; bu, geçen yılın raporuna göre yüzde yedi puanlık bir artış. Genel olarak tüketicilerin yüzde 71’i, geçen yılki yüzde 64’e kıyasla 2024’e olumlu baktığını söyledi.
Giderek daha fazla tüketici önümüzdeki yıl hakkında iyimser olmaya başladıkça, işaretler 2024’te harcamalarda artışa işaret ediyor. En temkinli tüketiciler bile daha fazla harcamaya istekli; “temkinli” harcama yaptıklarını söyleyen Amerikalıların sayısı geçen yıla göre yüzde 53 düşüşle yüzde 5,6 azaldı. Ankete katılanların neredeyse yüzde 25’i gelecek yıl “serbest” harcama yapmak istediklerini söyledi.
Ek olarak, ABD’li tüketiciler arasında kendi etik değerleriyle uyumlu markaları destekleme yönünde önemli bir değişim olduğu görülüyor. Raporda, çevre dostu ve etik ürünlere daha fazla ödeme yapmak isteyen tüketicilerin sayısının yüzde 12 arttığı vurgulanıyor. 2023’te ankete katılan ABD’li tüketicilerin yüzde 57’si çevre dostu ürünlere daha fazla harcama yapma konusunda tereddüt ediyordu. Ancak bu sayı 2024 yılında yüzde 44’e düştü.
ABD’li tüketicilerin 2024’e ilişkin iyimser tahminleri doğrultusunda mizah anlayışına sahip markaları giderek daha fazla tercih ettiği görülüyor. Esprili marka mesajlarının tercihi ise bir önceki yıla göre 4,9 puan artarak yüzde 56’ya yükseldi. Bu arada güven verici mesajlara olan talep de 4 puanlık düşüşle yüzde 35’e geriledi; bu da geçen yıl tüketici tutumlarında önemli bir değişime işaret ediyor.
Geçtiğimiz yıl çok sayıda marka, sosyal ve politik konulardaki duruşları konusunda kamuoyunun incelemesine maruz kaldı. Rapor, 2024 yılında markaların tartışmalı konulardan uzak durmasını tercih eden Amerikalılar arasında artan duyarlılığın geçen yıla göre yüzde 5,5 artışla yüzde 26’ya yükseldiğini ortaya koyuyor. Ancak Amerikalıların çoğunluğu hâlâ markaların pazarlama süreçlerinde toplumsal sorunları ele almasını bekliyor; ankete katılanların yüzde 35’i için markaların 2024’te öne çıkmasını istedikleri sorunların başında yoksulluk ve eşitsizlik geliyor.
Artan tüketici iyimserliği aynı zamanda çevresel kaygıların azalmasına da yardımcı oluyor gibi görünüyor. İklim değişikliği sorunlarını temsil eden markalara olan ilgi ise 6,3 puan düşüşle yüzde 22’ye geriledi. Ek olarak veriler, Roe v. Wade, markaların tavır almasını ve kadın haklarını savunmasını bekleyen Amerikalıların sayısının yüzde 7,4 puan (yüzde 22) azaldığını söyledi.
Raporda ayrıca daha fazla ABD’li tüketicinin TikTok’taki markalarla etkileşim kurduğu ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 43’ü markalarla etkileşim kurmak için Çin sosyal medya platformunu kullanırken, bu trendi 18 ila 24 yaş arasındaki kişiler yönlendiriyor ve bu demografik grubun yüzde 70’i bunu yapıyor. YouTube’da marka etkileşiminde de bir artış görülüyor; ABD’li tüketicilerin yüzde 60’ı markalarla etkileşimde bulunduğunu söylüyor.