fotoğrafçı Karan Kumar Sachdev İnsanların ve doğanın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu ve karşılıklı saygı içinde birlikte yaşadığı Baiga kabilesinin günlük yaşamına dair bize bir fikir verin.
“Avlusunda oturup halk sanatı ve efsanelerin eskizlerini incelerken Tophsingh, Marawi’ye insanlığın doğuşunu anlatıyor. “İnsanlığın doğuşunda” diyor, “Tanrı dünyanın kaynaklarını kabileler arasında paylaştırdı. Gond’a, Er.” Toprağı ekilmesi için verdi; Agaria, cevher çıkarmak ve alet yapmak için toprak altı ve mineralleri; refahın sorumluluğunu pradhan’a verdi; ve ormanı Baiga’ya verdi.”
Orta Hindistan’daki Maikal tepelerindeki sal ormanlarının derinliklerindeyim; bunlar odunlar Baigas’ın verildiğini – evlerinin ve yaşamlarının bir uzantısıSırları da dahil olmak üzere yalnızca ormandan verdiklerini alır. Tophsingh, “Toprak Ana’nın rahminde doğduk ve onun göğsünü açmadığımız sürece bize sırlarını anlatacak” diyor.
Mart-Nisan ayları arasında, kış yaza dönerken, Baigalar sabahlarını ormana dağılmış mahua ağaçları arasında, gece boyunca düşen çiçekleri toplayarak geçirirler. En dıştaki dalın altında yerden toplanmaya başlarlar, düşen çiçeklere basmamak için yavaş yavaş gövdeye yaklaşırlar. Onu izlerken bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum Tarım devriminden önce, insanlık doğayla yakın simbiyozundan vazgeçmeden önce hayat nasıldı?.
Yenilebilir mahua çiçeği sıklıkla şeker yerine kullanılır. Çiçek fermente edildiğinde yerel olarak mahua olarak bilinen alkollü bir içecek üretir. Evde damıtılan bu içki, kültürel yaşamlarının önemli bir parçasıydı. Smokelabs’ın kendi mahua’sını yaratma geleneğinden ilham alan bu fotoğraf denemesi, onun bir yansımasıdır. Yaşam doğayla uyum içinde yaşandı“
Karan Kumar Sachdev’in sözleri
Sanatçının biyografisi
Karan Kumar Sachdev Hindistan’ın Mumbai kentinde yaşayan bir fotoğrafçı. Kendi dünyasının dışına çıkıp başkasının dünyasına dalma arzusuyla insanları ve çevrelerini fotoğraflıyor. Çalışmaları daha önce Londra’daki Ulusal Portre Galerisi’nde ve Paris’teki LeBook Connections’da sergilenmişti ve British Journal of Photography’nin 2019 İnsanlık Portresi’nin bir parçasıydı.